Güncelleme Tarihi:
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, terör örgütü NSU'nun hayattaki tek üyesi olarak bilinen Zschaepe ile diğer tutuklu sanık Ralf Wohlleben'in reddi hakim talebi incelenerek karara bağlandı.
Sanıkların mahkeme hakimi ve üyelerinin tarafsızlığını yitirdiği iddialarını temellendirecek kanıtların bulunmadığı, bu nedenle davanın daha önce planlandığı şekilde görülmeye devam edileceği vurgulandı.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde salı günü görülen davanın 131. duruşmasında Zschaepe'nin avukatı Wolfgang Stahl, Hakim Manfred Götzl ile mahkeme üyelerinin davet edilen bir tanığın ifadesini alırken yanlı davrandıklarını öne sürmüş ve mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğini öne sürmüştü.
NSU terör örgütüne yardımcı olmakla suçlanan ve tutuklu olarak yargılanan Ralf Wohlleben'in avukatı da reddi hakim talebinde bulunmuştu.
NSU'nun karanlık bağlantıları aydınlatılamadı
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011'in kasım ayında bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. Zschaepe, Münih'te 2013 yılı mayıs ayından bu yana devam eden davada susma hakkını kullanıyor.
Muhbirlere ilişkin bazı belgeler imha edildi
NSU'yu kuran Neonazilerin yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, 2011 yılında Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.
Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 2011 yılı sonunda imha edilmesi kuşkulara yol açmıştı.