OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 05, 2005 00:00
Geçen hafta Fransa’da referandum sonucunu kutlayan gençler, üzerlerinde karikatürist OÄŸuz Aral’ın Avni’si olan tişörtler giyiyorlardı. FotoÄŸraflar gazetelerde yayınlandığında, dikkatli okuyucuların hepsi, o sırada aynı soruyu sordu: Avni’nin Fransa’daki gösterilerde ne iÅŸi var? Ä°ÅŸte aslında 20 yıl önce baÅŸlayan öykünün perde arkası...FRANSA’nın Avrupa Anayasası’na ‘Hayır’ dediÄŸi gece, alanları dolduran coÅŸkun kalabalığın arasında onu görünce hepimiz aynı soruyu sorduk: ‘Avanak Avni’nin orada ne iÅŸi var?’ GençliÄŸimizin en çok bize ait olan çizgi kahramanı Avanak Avni, aslında OÄŸuz Aral’ın hiç haberi olmadan ama sonradan onun büyük desteÄŸini de alarak, yirmi yıldan beri dünyanın her tarafında mücadele ediyor. Acaba neden? Çevresinden beklediÄŸi ilgiyi göremeyen, sevdikleri tarafından anlaşılmadığını düşünen, haksız yere dayak yiyen, yok farz edilen ama aynı zamanda kimsenin beklemediÄŸi kadar akıllı, saÄŸduyulu, hesapçı da olan Avanak Avni’de, onun ifadesinde herkes biraz kendisini, isyanlarını bulduÄŸu için belki de. Avanak Avni’yi Avrupa’ya ilk çıkartan bir Türk; YiÄŸit Bener. Birçok solcu genç gibi, 1980 darbesinden sonra Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan YiÄŸit Bener, Avanak Avni’yi ilk kez 1984 yılında, çalışmakta olduÄŸu gazeteye renk katmak için kullanmış. Avni’nin bundan sonraki macerasını Bener’den dinleyelim: ’12 Eylül’den önce ben de düzenli bir Gırgır okuyucusuydum. Darbeden sonra Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldım. Brüksel’de yaÅŸamaya baÅŸladım. O dönemde, Dördüncü Enternasyonal’in Belçika’daki biriminin gazetesi ‘La Gauche’ta yazı iÅŸlerinde çalışıyordum. Gazetemizi kuru buluyor ve renk katmak istiyordum. Toplantılarımızda, karikatür kullanmamız gerektiÄŸini savunuyordum. Karikatür çizecek halim yoktu. Ä°ÅŸte o zaman bende, Avni’yi araklamak gibi haince bir fikir doÄŸdu.’YiÄŸit Bener bunları tasarlarken, Avni’nin gençlik hareketlerine mal olacağını aklından bile geçirmiyordu. La Gauche, Dördüncü Enternasyonal’in yani dünya Troçkist gençlik hareketinin gençlik örgütü JGS/SJW’nin, ‘Sonbaharın sıcak geçeceÄŸini’ ilan eden reklamında Avni’yi kullanınca, yıllarca orak çekiçleri, çarkları, yumrukları kullanarak kitlelere ulaÅŸmaya çalışan sol hareket, kendisine yeni bir sembol buldu: Avni.YiÄŸit Bener, Avni’nin kendi denetiminden çıkış öyküsünü şöyle anlatıyor: ‘Avni çok tuttu. Avni, iyiyi, işçiyi, sosyalist genci temsil eder oldu. Özellikle gençler arasında. Gazetede yayınlandıktan bir süre sonra baktım örgütün gençlik kolları da Avni’yi sahiplenmeye baÅŸladılar. Kendi gazetelerinde kullanıyorlardı. Derken Avni, gençlik örgütümüzün bildirilerinde de boy gösterir oldu. Artık Avni sadece OÄŸuz Bey’in deÄŸil benim de kontrolümden tamamen çıkmıştı. Gazete Avni’den vazgeçtiÄŸi dönemlerde bile gençler onu terk etmemiÅŸlerdi. Avni, sadece onlara aitti. Avni’yi rozetlere taşıdılar. Füzelere karşı yapılan kampanyada, Avni füzeleri tekmeyle geri yolluyordu. Bu rozetler binlerce sattı. Avni hızla çok daha geniÅŸ kitlelerin simgesi haline geliyordu. 1980 sonlarında Brüksel’de, 400 bin kiÅŸinin katıldığı barış yürüyüşünde Avni bu kez savaÅŸ karşıtlarının taşıdıkları pankartlarda yer alıyordu.’Avni direniÅŸ kahramanı haline gelince YiÄŸit Bener, OÄŸuz Aral’a bir mektup yazıp durumdan kendisini haberdar ediyor. 2 Aralık 1986’da kaleme aldığı mektupta Bener, ‘Mahcup olmanın verdiÄŸi çekingenlik nedeniyle’ Aral’a iki yıldan beri yazmak istemesine raÄŸmen yazamadığını söylüyor. Mahcubiyetinin nedeni ise ‘Ekte anlatacaklarımı sizin izniniz olmadan yapmış olmam’ diye açıklıyor.Bener mektubunda, Avni’nin başına gelenleri aktarırken, ‘İş çığırından çıktı. Avni dev boyutta bez pankart haline de geldi. Yürüyüşlerde flama olarak taşındı. O kadar ki Belçika işçi hareketinin tarihine bile geçti’ diyor.Tabii Avni’nin serüveni burada bitmiyor. O öyle evrensel bir mesaj ki, Avni’yi gören kapıyor. 1985’te, Troçkist gençlik örgütünün dergisi PRT’nin kapağında Meksika’da boy gösteriyor Avni. Bener Avni’nin 20 yıl önceki serüvenini anlatırken, Gırgır Dergisi’ndeki ilginç bir öyküyü anımsatıyor: ‘Gırgır’ın geçmiÅŸ sayılarında, yalnış anımsamıyorsam Galip Tekin’in bir dizisinde benzer bir hikaye vardı. Nükleer savaÅŸtan sonra dünya yok olmuÅŸtu ve uzaydan gelen canlılar bir adet Gırgır dergisi bulmuÅŸlardı. Ve orada gördükleri Avni’yi, Muhlis’i Rıdvan’ı putlaÅŸtırıp Tanrı yapmışlardı. Yine benzer bir durumla karşı karşıyayız. Avni’nin, Avrupa’ya ayak basışından 20 yıl sonra bile yine yüzlerce insan Avni’li tişörtler giyip, Avrupa BirliÄŸi Anayasası’na ‘Hayır’ın mesajını onunla güçlendiriyorlar.’OÄŸuz Aral artık aramızda deÄŸil, Avni’yi Paris sokaklarında dolaşırken görseydi ne derdi? Yirmi yıl önceki gibi davranırdı eminim. Yirmi yıl önce Avni’nin baskıya, savaÅŸa, sömürüye, eÅŸitsizliÄŸe karşı direniÅŸler örgütlemek için dünyaya açıldığını duyduÄŸunda YiÄŸit Bener’e verdiÄŸi tepki, Aral’ın hayata karşı duruÅŸunun özetiydi.Aral, Avni’nin, gazete ve dergilerde yayınlanması, tişörtlere basılması, hatta rozetlere basılıp satılması karşısında telif hakkı istemiÅŸ miydi? ‘Kesinlikle telif hakkı üzerinde durmadı’ dedi Bener.‘Ben, Avni’nin kullanıldığı davalara gönül vermiÅŸ bir insanım. Avni’nin dünyayı dolaÅŸmasından gurur duyarım, bu olanlar telif ücretinden çok daha büyük bir ödüldür benim için.’ Ä°ÅŸte, Aral’ın yanıtı bu olmuÅŸtu. Avni’nin yirmi yıl önce olduÄŸu gibi, bugün de haksızlıklara baÅŸkaldırı simgesi olarak sahneye çıkmasının sırrı ne olabilir?Bu serüvenin en yakın tanığı olan YiÄŸit Bener, sırrı tek bir cümlecikle açıklıyor. ‘Bu, Aral’ın sanatının gücüdür!’Â
button