Dila DİNÇ
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2010 00:00
Televizyonlarda ve bir takım kurumların düzenlediği yarışmalarda gündeme gelen tiyatro yarışmaları sanatçıları isyan ettirdi.
TİYATRONUN önde gelen isimleri, başlattıkları imza kampanyasıyla tiyatroyu yarışmaya çeviren organizasyonların bir an önce son bulmasını istedi.
Aralarında tiyatro ve drama derneklerinin bulunduğu bir çok isimin katıldığı kampanyada Milli Eğitim Bakanlığı ve özel eğitim kurumlarına çağrıda bulunuldu. Tiyatrocular ve tiyatro dernekleri, çocuk ve genç tiyatrocuların psikolojilerinin bu yarışmaların üzerlerinde bıraktığı etkiler nedeniyle bozulabileceğini savundu. “Tiyatro bir yarışma değildir” sloganıyla başlatılan imza kampanyasında sanatçılar, “Bir çocuk ya da genç açısından oldukça olumsuz sonuçlar doğurduğuna inandığımız bu tarz organizasyonların terk edilmesi gerektiğine inanıyoruz” uyarısında bulundu.
İmza kampanyası için oluşturulan “http://tiyatrobiryarismadegildir.blogspot.com” isimli internet sitesinde sanatçılar konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Kültür ve sanatın rekabet, tüketim ve bir yargılama aracı olarak kullanılması biz eğitimciler açısından kabul edilebilecek bir durum değildir. Kültür-sanat alanında yarışmalar yoluyla oluşturulan aşırı rekabetçi mantık ve bu mantığın ürünleri olan ‘jüri’, ‘sanat otoritesi’, ‘starlık’ gibi kavramlar yetişkinler, gençler ve çocuklar üzerinde kalıcı hasarlar bırakmaktadır.
Heves kırar
Türkiye’de çocukların ve gençlerin kendi yaptıkları tiyatro söz konusu olduğunda gündeme gelen en önemli tartışmalardan birisi yarışma mantığında düzenlenen organizasyonlardır. Yarışma ve rekabet mantığı çocuk gelişimi açısından olumlanabilecek bir durum değildir. Özelikle de sanat üretimi söz konusu olduğunda aşırı rekabete dayalı yarışmacı mantığın öne çıkması pedagojik kalıcı hasarlar açığa çıkarmaktadır. Sanatsal performansın kazanma-kaybetme, yenme-yenilme, elenme-eleme gibi terimlerle değerlendirilmesi çocuğun ve gencin sanat yapma hevesini olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden de, yarışma formatında organizasyonlar yapılmamalıdır. Bunun yerine çocukları sanat üretimine teşvik edici, geleceğin sanat üreticisi ya da bilinçli seyircisi olmaları için eğitim ve dostluk temelinde organizasyonlar tercih edilmelidir.
Sorgulanmalı
Bir çocuğun ya da gencin salt sanatsal anlamdaki performansını kıstas alarak estetik değerlendirmeye tabi tutmak ve ergenlik dönemindeki bir bireyi rencide etmek pedagojik anlamda doğru değildir. Tiyatro yapan çocuklar birbiriyle mukayese edilerek değil, bireysel gelişim süreci göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Ülkemizde düzenlenen yarışma mantığındaki organizasyonların en büyük sıkıntılarından birisi salt ürün merkezli bir değerlendirme anlayışının öne çıkmasıdır.
Kampanyaya destek bekliyoruz
“BİZLER kampanyanın altında imzası bulunan eğitimciler ve tiyatro sanatçıları olarak, MEB ve özel eğitim kurumları tarafından anaokulu, ilköğretim lise ve hatta üniversite düzeyinde düzenlenen tiyatro yarışmalarının kaldırılmasını, şenlik ve festival mantığında organizasyonlar yapılmasını talep ediyoruz. Bu talebin hayata geçirilmesi noktasında ilk olarak kamuoyunda duyarlılık oluşturulması amacıyla bir imza kampanyası başlatıyoruz. Kampanyaya destek olmak isteyen sanatseverlerinin e-postalarını tiyatrodayarisma@yahoo.com adresine bekliyoruz.”