Güncelleme Tarihi:
Yüksek Mahkeme, CHP'nin, 6 Şubat 2014 tarihli 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptali istemiyle açtığı davayı, esastan sonuçlandırdı.
Kanun'un ile 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 4. maddesine eklenen "İçerik sağlayıcı, Başkanlığın bu Kanun ve diğer kanunlarla verilen görevlerinin ifası kapsamında, talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde Başkanlığa teslim eder ve Başkanlıkça bildirilen tedbirleri alır" hükmü iptal edildi.
5661 sayılı Kanun'un 5. maddesine eklenen 3, 4, 5. ve 6. fıkraların da iptaline karar verildi. Kanun'a eklenen 3. fıkra, "Yer sağlayıcı, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini 1 yıldan az ve 2 yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlüdür", 4. fıkra, "Yer sağlayıcılar, yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yaptıkları işin niteliğine göre sınıflandırılabilir ve hak ve yükümlülükleri itibarıyla farklılaştırılabilirler" hükmünü içeriyordu.
Kanun'na eklenen 5. fıkra "Yer sağlayıcı, Başkanlığın talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde Başkanlığa teslim etmekle ve Başkanlıkça bildirilen tedbirleri almakla yükümlüdür" hükmünü, 6. fıkra ise "Yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya bu Kanundaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı hakkında Başkanlık tarafından 10 bin Türk Lirasından 100 bin Türk Lirası'na kadar idari para cezası verilir" hükümlerini içeriyordu.
"Erişim sağlayıcının yükümlülükleri" başlıklı 6. maddeye eklenen "Erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla" ve "Başkanlığın talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde Başkanlığa teslim etmekle ve Başkanlıkça bildirilen tedbirleri almakla, yükümlüdür" hükümleri de iptal edildi.
İptal hükümleri, kararın gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandıktan 1 yıl sonra yürürlüğe girecek.
"Bu madde kapsamında hakimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının veya aynı mahiyetteki yayınların başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır" hükmündeki, "veya aynı mahiyetteki" ibaresi iptal edildi.
Anayasa Mahkemesi, Kanun'un, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına, internet ortamında yapılan yayın içeriğini durdurma yetkisi veren hükümlerin iptal istemlerini ise reddetti.
KARAR NE ANLAMA GELİYOR?
Av. Mehmet Ali Köksal, kararın hemen ardından Hürriyet'e yaptığı açıklamada şu sözleri kaydetti:
"Anayasa Mahkemesinin önüne konu 5651 sy. Yasa'nın Anayasa'ya aykırı hükümleri yönünden değil, 5651 sy. Kanun'da değişiklik yapan 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un ilgili hükümleri yönünden gitmiştir. Bu da Anayasa Mahkemesi'nin 5651 sy. Kanun'u tümden değil sadece 6518 sy. Yasa ile değişen hükümler yönünden incelediği anlamına gelmektedir. Bu nedenle iptal kararı 5651 sy. Yasa'nın orjinal halinde var olan veya daha önce eklenmekle birlikte henüz Anayasa Mahkemesi'nin önüne gitmemiş olan hükümlerinin de önemli bir kısmının iptal edilebileceğini düşündürmektedir.
Her ne kadar gerekçeli karar yayınlanmamış olsa da, Anayasa Mahkemesi'nin 5651 sy. Yasa'nın 4. maddesine eklenen TİB'in içerik sağlayıcılara emir ve talimat vermeye varabilecek yetkilerle donatılmasını ve sınırlandırılmamış bir şekilde istediği tüm bilgileri talep edebileceğine ilişkin düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bulmuştur. Bunun sonucu şudur. Mevcut haliyle TİB herhangi bir içerik sağlayıcıya örneğin "sayfanda siyasileri eleştiren bir yorum yapılmasını engelle" ya da "sayfalarını ziyaret yapan tüm kullanıcıların IP'lerini, sayfalarında geçirdikleri süreleri, vs. günlük olarak ilet" gibi bir talimat vermesine olanak sağlayan düzenlemeyi iptal etmiştir.
Yasa'nın 5. maddesine Yer Sağlayıcılar ile ilgili eklenen düzenlemeleri iptal etmesinde TİB'e Yönetmelik'ler veya talimatlar ile geniş düzenleme yapma yetkisi verilmesi ve eşitlik ilkeleri yönünden iptal etmiş olması muhtemeldir. Anayasa Mahkemesi'nin trafik bilgilerinin yer sağlayıcı tarafından saklanmasına ilişkin düzenlemeyi iptal etmesi ise ilginçtir. Eğer bu iptal, düzenlemenin sınırlarının geniş olmasına değil de, Anayasa'nın kişisel verilerinin gizliliğinin korunmasına ilişkin 20/3 fıkrasına ilişkinse Türkiye'de yeni bir dönem başlayabilir. Bu açıdan kararın gerekçesi büyük önem taşımaktadır. Halen kişisel verilerin korunmasına ilişkin kanunu çıkartmayan ülkemizde, Anayasa Mahkemesi 5651 sy. Yasa'nın 5. maddesinin 3. fıkrasını bu gerekçe ile iptal ederek önemli bir karara imza atmış olacaktır. Eğer iptalin dayanağı Anayasa'nın 20/3 maddesi ise benzer bir çok düzenlemenin iptalinin önü açılmış olacaktır."
Karardaki çok önemli bir diğer iptalin ise Erişim Sağlayıcılar ile ilgili olduğuna dikkat çeken Köksal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnternetteki bir çok içerik düşünce ve ifade özgürlüğünün somutlaştığı bir alandır. İnternetten önce çok dar olan bu özgürlük, internetin ve de özellikle sosyal medyanın yaygınlaşması ile somut ve kullanılabilir hale gelmiştir. Bu açıdan, Anayasa Mahkemesi'nin 6. maddesi ile ilgili iptal, eğer kararın gerekçesinde bambaşka bir nedene dayandırılmaz ise, düşünce ve ifade özgürlüğün en somut kullanıldığı internet içeriği ile ilgili olarak erişim sağlayıcının alternatif erişim engelleme yöntemleri adı altında bir hakim tarafından verilen kararı genişletmesine neden olabilecek durumların önüne geçilebilecektir. İptal edilen düzenleme erişim sağlayıcının kararı daha geniş yorumlaması ve hakim tarafından engellenenden çok daha fazlasına erişimi engelleyebilmesine olanak sağlamakta idi."
TİB'e yasaklama kararı veren hükümle ilgili de görüşlerini paylaşan Köksal; "Anayasa Mahkemesi'nin TİB'e içeriği yasaklama kararı veren düzenlemeyi iptal etmemesi ise evrensel hukuk açısından eleştirilebilir olmakla birlikte, Anayasa'nın gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda kanun ile açıkça yetkili kılınan merciler tarafından tedbiren -daha sonra hakime onaylatılmak üzere- erişim engelleme kararı verilmesi olanak tananmış olması nedeniyle yerinde olduğunu düşünüyorum" dedi.