Paylaş
Singapur Blockchain Week veya Korea International Blockchain Week gibi…
Geçen hafta Berlin Blockchain Week bünyesinde düzenlenen toplantıların bazılarından davet aldım. Gidip katıldım. Toplantılara katılanlar hem bu teknolojiyi yaratan mühendisler ve yazılımcılar, hem de yatırımcılardı. Yatırımcılar arasında sadece bireysel değil, büyük kurumsal yatırımcı temsilcileri de vardı. Görünen o ki blockchain teknolojisi sadece küçük bir grubun takip ettiği bir fenomen değil artık.
Bu toplantılara ilgi o kadar yüksek ki, halka açık hemen hemen her toplantının biletleri zaten bitmişti. Birçok toplantıda sadece davetiye ile katılımcılar ağırlanıyordu.
Dünyanın dört bir köşesinden blockchain teknolojisi üzerinde çalışan birçok girişimci yazılımcıyı dinlemek herkese ilham verdi.
Blockchain hemen yarın hayatımızı değiştirecek bir teknoloji değil. Ancak şu anda sahip olduğumuz ve özel şirketler elinde tekelleşen dijital ekonomi altyapısını daha özgür hale getirecek bir teknoloji olduğu kesin.
Birkaç sene içinde Bitcoin ile kahve almayı planlayanlardan iseniz biraz hayal kırıklığı yaşayacaksınız. Özellikle finans, tedarik zinciri ve oyun sektöründe daha hızlı hayata geçen senaryolar göreceğiz. Hatta büyük olasılıkla oyun sektörü blockchain teknolojisinin adını duyurmasında en büyük desteği sağlayacak ilk aşamada. Bu konuda neredeyse bir fikir birliği var. Hatırlayanlar olacaktır geçen yıl Cripto Kitties isimli oyun sayesinde blockchain teknolojisinin adını birçok kişi ilk kez duymuştu.
Tabii aynı zamanda geçen hafta CNN’de çıkan bir makaleye göre IBM şu anda 500 farklı blockchain projesi üzerinde çalışıyor. Bu projelerde toplam 1500 kişi çalışıyor. Bu projeler ARGE projelerinin ötesinde müşteriler için yapılan ticari işler.
Geçtiğimiz mart ayında IBM 400 müşteri olduğunu ve projeleri resimdeki gibi duyurmuştu. Mart ayından Eylül ayına IBM 100 yeni proje daha eklemiş blockchain portföyüne.
Türkiye’de blockchain teknolojisi üzerine çalışan şirketlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Henüz bu teknolojiyi geliştirme konusunda elini taşın altına koyanların sayısı çok az ülkemizde. Bu sektörde Türk bireysel yatırımcı sayısının yüksek olduğuna dair rastgele gelen haberleri bir kenara koyarsak, aslında mühim olanın dijital ekonomi için bu yeni teknoloji altyapısının geliştirilmesine ülke olarak daha çok önem vermemiz olduğunu farkederiz.
Blockchain teknolojisinin farkındalığı sadece ülkemizde bu kadar zayıf değil tabii ki. Birkaç hafta sonra İtalya’da katılacağım bir blockchain toplantısında ülkedeki çok dar ama bu işe çok emek harcayan bir kitle ile beraber olacağımı daha dün öğrendim. İtalya bize örnek değil ve olmamalı herhangi bir teknoloji konusunda. Orada da farkındalık yok denecek kadar düşük görünüyor.
Dijital Ekonomi’de örnek alınacak ülkeler belli.
Batı da Almanya ve ABD; Doğu da ise Çin, Kore ve Singapur.
1990lı yılların başında İnternet’in temelleri atılırken biz Türkiye’de sessizce seyrettik. Bugün geldiğimiz noktada tüm ülkemiz Facebook, Google ve diğer teknoloji devlerinin sıradan pazarlarından biri.
Blockchain teknolojisi geleceğin dijital ekonomi altyapısını inşa ediyor. Bu devrime seyirci kalma lüksümüz yok. Çin devleti bugün blockchain teknolojisi konusunda Çinli değişik blockchain projeleri ile ortak insiyatifler geliştirmektedir. Akıllı şehirlerden, finans sektörüne kadar.
Yeni teknolojileri yakından takip eden Faruk Eczacıbaşı liderliğinde oluşturulan Blockchain Türkiye Platformu sivil toplumun bu teknolojiye ülkemizde sivil toplumun attığı ilk adım.
Ancak bu tür dönüşümcü (transformasyonel) teknolojiler ülkelerin genel plan ve programları içinde de kendilerine yer bulmak zorundadır. Devlet, akademi ve sivil toplum kuruluşları birlik içinde bir platformda bir araya gelerek, ülkenin blockchain teknolojisi yol haritasını çıkarmalıdır. Bu teknolojinin ülkede farkındalığının artırılması ve daha çok yazılımcının bu teknolojide kendine yer bulmasının yolu açılmalıdır.
#TurkeyInternationalBlockchainWeek bu anlamda çok önemli. Şimdiden konuşmaya veya planlamalara başlamakta büyük yarar var!
Paylaş