Reklam filmi yüzünden konserinden oldu

28 Temmuz’da da Açıkhava konseri var kendisinin.
Peki çıkacağı Açıkhava konserinin adı ne?
Turkcell Yıldızlı
Geceler...
Hem bir GSM firmasının reklamında oynayacaksın, hem de o firmanın en büyük rakibinin sponsorluğunda konserlere çıkacaksın.
Olacak iş mi?
Pepsi reklamında oynayıp Coca Cola’yla poz vermek gibi bir şey bu...
Olmadı zaten!
Turkcell Yıldızlı Geceler konser programı açıklandığı zaman Serdar Ortaç’ın Vodafone reklamı ortalarda yoktu.
Reklam bu hafta içinde yayınlanmaya başlayınca işler bir anda karıştı, Açıkhava konserini yapamayacağı ortaya çıktı Serdar’ın.
Yerine aynı tarihte Volkan Konak konseri koymuşlar.
Serdar Ortaç’ın konseri için Biletix’in sayfasına girdim; “Bu etkinlik gerçekleşti, kaçırdığınız için üzgünüz” yazıyor...
28 Temmuz’da, gerçekleşmesine daha 1 ay olan konseri kaçırmışız iyi mi!
Reklam filmlerinde rol alan ünlüler için sert, bağlayıcı sözleşmeler yapılır.
Rakip markayla yan yana görünmek bile cezai şartları devreye sokabilir.
Daha geçenlerde Edis’le röportaj için otobüs durağında fotoğraf çektiriyorduk.
MasterCard’ın reklamında oynamıştı. Yaptığı ilk iş, “Aman abi yakma bizi” diyerek duraktaki ilanların ne olduğuna bakmak oldu.
Düşünsenize
Edis’in Visa ilanı önünde
poz verdiğini!
Burada hata ne GSM firmalarında ne Açıkhava konserlerini yapanlarda...
Hata Serdar Ortaç’ta.
Konser teklifi geldiğinde, “Ama ben Vodafone reklamlarında oynadım, eli kulağında yayınlanacak” demesi gerekiyordu.
Bunu kötü niyetiyle yapmadığına da kalıbımı basarım.
Serdar bu, aklından çıkıp gitmiştir bile.
Sonuçta reklam filmi yüzünden konserinden oldu ama yaz daha yeni başladı.
Elbet başka bir sponsorlukta Açıkhava’ya konsere çıkar bu yaz...

50 gün bu çile nasıl çekilecek

Perşembe günü itibarıyla FSM Köprüsü’nde bakım onarım çalışmaları başladı, dört şerit trafiğe kapalı.
50 gün sürecek, 17 Ağustos’ta bitmesi planlanıyor.
İlk gün sabah 07.30’da Anadolu yakasından çıkanlar, 11.00’de Bağcılar’daki gazeteye zor geldi...
Akşam 17.00’de işten çıkanlar, 22.00’de evlerinde oldular.
En son 10 yıl önce yapılmıştı bu bakım.
Tamam, bakım ve onarım çalışmasının yapılması lazım, 24 saat de aralıksız devam ediyor hızlı bitmesi için. Hepsine tamam ama vatandaş ne yapsın?
Tatile mi çıkalım, yola mı çıkmayalım?
50 gün bu çile nasıl bitecek belli değil...

Ayakkabı borsası

Amerikan sokak modasında şu sıralar ayakkabı borsası patlamış durumda.
Ayakkabının da borsası mı olurmuş demeyin, ben de yeni duydum, varmış.
Amerika’da sokak modasında ‘resale’ (yeniden satış) denilen şey çok modaymış bu ara.
Ünlü markaların sınırlı sayıda ürettiği ‘limited edition’ tasarımlar var ya, işte bunların alınıp yeniden satıldığı bir borsa bu.
Mesela çok ünlü bir tasarımcı Yeezy, Nike, Supreme gibi markalara sınırlı sayıda sneaker üretiyor.
Bunlar dakikalar içinde tükeniyor zaten.
Sonra hiç kullanılmamış vaziyette bu ‘resale’ borsasında açık artırmaya çıkıyor işte.
Bunlar limitli sayıda olduğu için fiyatları anında iki, üç, hatta 10 katına kadar çıkabiliyor.
Bazı ayakkabı modellerinin fiyatı rengine ve numarasına göre değişiyor.
Sneaker ve kıyafet borsası üzerine Amerika’da en popüler site stockx.com.
Burada hiçbir yerde bulamayacağınız ünlü markaların sınırlı sayıda özel tasarım spor ayakkabılarını bulabilirsiniz.
Tabii en az üç-beş katı fazla fiyat verecek bir bütçeniz varsa...
Mesela şu satırları yazdığımda Nike’ın sınırlı sayıda üretilen “Jordan 1 Retro” modeline
1.597 dolar teklif verdim.
Tabii ki de almadım, denemesi bile
heyecan
vericiydi...

Dünyanın en iyi moda okulundan güzel bir haber

Yukarıda yazdığım Amerikan sokak modasında çok popüler olan ayakkabı borsasını genç moda tasarımcısı Naz Arslan anlattı bana.
Spor müdürümüz
Mehmet Arslan’ın New York’taki Fashion Institute of Technology’nin (FIT) moda tasarımı bölümünden mezun olan kızı Naz...
FIT, 2019’da dünyanın en iyi moda okulu seçildi.
İşte o okuldan mezun olurken tez projesi olarak tasarladığı kıyafetleri sergilenen öğrencilerden biri oldu Naz.
Burada beğenilen 10 tasarım, ünlü Neiman Marcus’un New York’taki mağazasında iki hafta sergilenecekti.
İşte bizim iki genç tasarımcımız bunu başardı; Naz Arslan ve aynı okulda okuyan arkadaşı Gül Özgüç.
Yıllardır hep söylüyorum
bu ülkenin her alanda
başarılı olacak çok yetenekli gençleri var.
Ne yazık ki bu potansiyeli değerlendiremiyoruz biz.
Son yıllarda moda sektöründe Türk tasarımcılarının isimlerini yavaş yavaş duymaya başladık dünyada.
Yeni mezun olan bu genç kuşak da Türk modasının dünyadaki ayak sesleridir işte...