A.A
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2010 08:29
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, BM İnsan Hakları Konseyi'nin İsrail'in Gazze saldırısını kınayan kararına ABD'nin karşı oy kullanmasıyla ilgili olarak, "Olayla ilgili bir soruşturma açılması fırsatına daha erişmeden, bu kararın tüm sorumluluğu İsrail'e yüklediğini" belirterek, "Bunun uygunsuzca ve acele bir karar olduğunu düşündük" dedi.
Crowley, günlük basın toplantısında, kararın, hassas durumu daha da politize etme riskini taşıdığını savunan Crowley, "Gemilerde neler olduğuna dair anlayışın geliştirilememesinin doğru aracının bu olmadığında karar kıldık, ancak diğer ülkelerin farklı görüşe sahip olabileceğine de saygı duyuyoruz" diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyi'nin hızlı, güvenilir, şeffaf ve tarafsız soruşturma yürütülmesine dair açıklamasını desteklediklerini söyleyen Crowley, "İsrail'in, bu soruşturmaya öncülük edecek en iyi pozisyondaki ülke olduğuna inanmaya devam ediyoruz" ifadesini kullandı. Crowley, Konseyin kararına karşı oy kullanmalarının nedeniyle ilgili olarak, "Olayla ilgili bir soruşturma açılması fırsatına daha erişmeden, bu kararın tüm sorumluluğu İsrail'e yükledi. Bunun uygunsuzca ve acele bir karar olduğunu düşündük" dedi.
Crowley, güvenilir soruşturma olmasını istediklerini yineleyerek, bu soruşturmaya olası uluslararası katılım konusunda İsrail ve diğer ülkelerle görüşmeyi sürdüreceklerini kaydetti.
"İHH'NİN HAMAS YETKİLİLERİYLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ BİLİYORUZ"
Soruşturmayı yürütecek en iyi pozisyondaki ülkenin neden İsrail olduğuna dair bir soru üzerine de İsrail demokrasisini "canlı bir demokrasi" olarak nitelendiren Crowley, "Etkili ve kabiliyetli hükümet kurumlarına sahip. İsrail, kendi askerlerinin işin içinde olduğu bir meseleyi soruşturmaya tam olarak muktedir. Dolayısıyla İsrail adil, şeffaf, güvenilir bir soruşturma yürütebilir mi? Cevap evet" dedi.
Crowley, "İHH İnsani Yardım Vakfı'nın terör örgütlerine destek verdiği, bazılarının İHH'nin El Kaide'ye de bir şekilde destek verdiğini söylediği" yönündeki suçlamaların hatırlatılması üzerine, "IHH temsilcilerinin son 3 yıl içinde Türkiye, Suriye ve Gazze'de üst düzey Hamas yetkilileriyle görüştüğünü biliyoruz. Bu bizim için büyük bir endişe kaynağı. Bununla birlikte, İHH, ABD tarafından yabancı bir terör örgütü olarak tanımlanmadı" dedi.
Crowley, "Dolayısıyla ABD, İHH'nin El Kaide ile bağlantıları olduğuna inanmıyor mu?" sorusunu, "Bunu doğrulayamayız" diye yanıtladı.
ABD'nin, İsrail'e Gazze'ye ablukayı kaldırması yönünde açık ya da özel bir çağrıda bulunmayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine Crowley, "Gazze halkına insani yardımların genişletilmesini destekliyoruz ve aynı zamanda, son aylarda ve yollarda Gazze'den kaynaklanan ve İsrail halkını tehlikeye atan saldırılar gözönüne alındığında, İsrail'in meşru güvenlik kaygıları olduğunu da kabul ediyoruz. İsrail'in güvenlik kaygılarını karşılarken, Gazze'ye yardım akışının nasıl geliştirilebileceğine dair yolları İsrail ve diğer ülkelerle konuşacağız" diye konuştu.
Crowley, bir soru üzerine, uluslararası standartları karşılayan olası bir soruşturmayı desteklediklerini belirterek, "Bunu yapmanın yolları var. Uluslararası toplum tarafından güvenilir olarak görülen bir soruşturmaya nasıl öncülük edebileceği konusunu İsrail ile görüşeceğiz" dedi.
Gemi filosunda çok farklı ülkelerin vatandaşlarının bulunduğuna, o vatandaşların mensup olduğu ülkelerin de güvenilir, şeffaf, tarafsız bir soruşturma istediklerine işaret eden Crowley, "Bu amacı destekliyoruz ve bunun en iyi nasıl başarılacağı konusunda İsrail ile temas kuracağız" diye konuştu.
"İRAN'A YAPTIRIM TASARISININ 21 HAZİRAN'A KADAR OYA SUNULMASI BEKLENİYOR"
Crowley, Türkiye, İran ve Brezilya arasında varılan uranyum takası anlaşmasına dair bir soru üzerine de, "Tahran'daki ortak bildiri teknik olarak geçen ekim ayındaki teklifi yerine getirebilse de, İran'ın uluslararası yükümlülüklerine uymaması hakkındaki daha geniş kaygıları temelde ele aldığı düşüncesinde değiliz. Türkiye bunu anlıyor, Brezilya da anlıyor" dedi.
İran'a yeni yaptırımlar tasarısı üzerindeki teknik çalışmaların halen devam ettiğini aktaran Crowley, tasarıyı BM Güvenlik Konseyi'nde önümüzdeki günlerde oya sunacaklarını belirterek, "Uluslararası toplumun tüm sorumlu üyelerinin, özellikle de BM Güvenlik Konseyi'nde görevli ülkelerin bu tasarıyı desteklemesini bekliyoruz" diye konuştu.
Tasarının ne zaman oya sunulacağı konusunda, ABD Başkanı Barack Obama'nın "ilkbahar sonuna kadar bu işin tamamlanmasını istediği" yönündeki sözlerini hatırlatan Crowley, "20 ya da 21 Haziran mıydı?" şeklindeki sözlerine bir gazetecinin "21" yanıtını vermesi üzerine, "O zaman şimdiyle, o tarih arasındaki bir zaman" ifadesini kullandı.