Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2002 00:00
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e çağrı yaparak Çankaya'da düzenlenen AB zirvesinin zabıtlarının açıklanmasını istedi.ÇİN Halk Cumhuriyeti'ndeki çıkışından sonra Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile ilk defa konuşuyorum.Başbakanlık'taki bürosunda her şey aynı...Her zaman yanında olan iki kişi orada.Biri Özel Kalem Müdürü Arif Fırtına.Öteki dış politikadan sorumlu başdanışmanı Büyükelçi Deniz Bölükbaşı.Bu iki kişi Bahçeli'nin ‘‘arka odasını’’ oluşturuyor.Yanına girmeyi beklerken, bir il başkanı arıyor ve Bahçeli'den randevu istiyor.Arif Fırtına her zaman olduğu gibi Bahçeli'nin partililerle görüşmeleri Başbakanlık'ta değil, parti binasında yaptığını söyleyerek, orayı aramalarını istiyor. Başbakan Yardımcısı Bahçeli'yle yarım saate yakın konuşuyoruz. Tabii ana konu, Avrupa Birliği'ne üyelik için gerekenlerin yapılması.İÇERİDE NE DEDİ DIŞARIDA NE DEDİCumhurbaşkanı'nın başkanlığında yapılan zirveden çıkan görüntü üzerinde konuşuyoruz.Bahçeli şu ilginç öneriyi ortaya atıyor:‘‘Cumhurbaşkanı, Çankaya zirvesinin zabıtlarını yayınlamalı. Özellikle de ikinci bölümde yapılan konuşmaları yayınlarsa, kim içeride ne demiş, sonra dışarı çıkınca nasıl şartlar öne sürmüş görülür.’’Kastettiği kişinin özellikle AKP Genel Başkanı Tayip Erdoğan olduğu belli.TESLİMİYETÇİ DEMEK YANLIŞBahçeli ülkede beliren sert kutuplaşmadan rahatsız. Bunu şöyle izah ediyor:‘‘Bazı çevreler Avrupa Birliği'ni destekleyen kişilere, ‘Teslimiyetçi' diyor. Bu yanlış. Ama ötekiler de itirazı olan kişileri hemen AB karşıtı olarak damgalıyor. Bu da yanlış. Oysa bu iki suçlama dışında çok geniş bir alan var. Biz işte oradayız.’’Bu pozisyon nedir?Bahçeli bunu çok net bir şekilde anlatıyor. Önce Avrupa Birliği’ne bildirilen siyasi kriterleri metinden okuyor. Metnin 2.1.8 No'lu bölümü aynen şöyle:‘‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi kararı münhasıran TBMM'nin yetkisindedir. Hükümet, TBMM'nin 1984 yılından bu yana yaşama hakkının özüne dokunulmaması yönünde benimsediği uygulamaya saygılıdır.Türk ceza hukukundan ölüm cezasının kaldırılması hususu, şekil ve kapsamı itibariyle TBMM tarafından orta vadede ele alınacaktır.’’İNGİLİZ ELÇİ BANA NELER DEDİBahçeli iki noktanın altını özenle çiziyor:‘‘Bir, bizim ölüm cezalarının uygulanmayacağı yolunda bir moratoryum ilan ettik. Buna sadığız. İki, idam cezasının kaldırılmasını orta vadeli bir karar olarak ilan ettik. Buna sadığız.’’Bahçeli'nin gerçek pozisyonu ne? Öcalan'ın asılmasını mı istiyor? AB'ye karşı mı?‘‘Geçen hafta bana İngiltere'nin yeni büyükelçisi geldi. Türkçe de biliyormuş. Ama yanlış anlama olmasın diye Dışişleri'nin yetkilileri de vardı. Bana açıkça, sizden idam cezasını hemen kaldırmanızı kim istiyor, diye sordu. Kendileri Kuzey İrlanda ile ilgili olarak şu politikayı izlemişler. Terör tamamen sona ermeden hiçbir şeyi konuşmayız.’’Bahçeli kendi pozisyonunu, bir şemayla büyükelçiye anlatmış. O da elindeki deftere not almış.Bahçeli önündeki bir dosyayı açıp bana gösteriyor. Bu dosyada, AB üyesi ülkelerin idam cezasının kaldırılması yolundaki 6 Numaralı protokolü, tam üyelikten ne kadar yıl sonra imzaladıklarını gösteren bir liste var.BİZ YAPAR ONLAR TARİH VERMEZSEÖyleyse sorun ne?MHP Genel Başkanı bunu şöyle izah ediyor:‘‘Biz şu soruyu soruyoruz: İdam cezasını kaldırdık. Kürtçe ile ilgili kararları aldık. Peki bütün bunlara rağmen bize tarih verilmezse ne olacak? Bu arada terör örgütü siyasallaşma yolunda epey mesafe alırsa bunun hesabını kim verecek?’’Haksız değil. Çünkü bu konuda kimse çıkıp teminat veremez.İŞTE BİZİM ÇÖZÜM ÖNERİMİZÖyleyse AB'ye giriş meselesi nasıl çözülecek? MHP bu konuda ne öneriyor? Önerisi şu:‘‘Bize bir tarih verilsin. Ondan sonra görüşmeler için 7-8 yıl var. Görüşmeler yürürken biz de üzerimize düşenleri tam olarak yaparız.’’Ya Öcalan'ın dosyasının Meclis'e getirilmesi meselesi?‘‘Biz şunu göstermek istiyoruz: Terörist başının bir ayrıcalığı yoktur. O nedenle iki isteğimiz var. Biri dosyanın Meclis'e getirilmesi, öteki de F tipi cezaevine nakli.’’‘GETİRİN ŞUNU ASALIM’ DENİRSEPeki Meclis'e geldiği takdirde, bazı milletvekilleri, biraz da seçim ortamının etkisiyle, ‘‘Getirin şu dosyayı Meclis'te oylayalım’’ derse ne olacak?Bahçeli'nin cevabı şu:‘‘İdam cezaları uygulanmayacak diyen o moratoryumu kim imzaladı? Altında bizim imzalarımız yok mu? Elbette imzamıza sadık kalacağız.’’Kafamdaki son soruyu soruyorum.‘‘Ya yıl sonunda AB bize tarih vermezse ne olur? Bunun sorumluluğu MHP'nin üstüne yıkılmaz mı?’’‘‘Siyaset risk alma sanatıdır. İnandığınız bir konuda elbette risk alacaksınız.’’Bunun arkasından şu sitemi yapıyor:‘‘Bize hep sadece devlet adamı gibi davranın, hiç parti başkanı gibi davranmayın deniyor. Siyasette hep aynı kişiye aynı yükümlülük verilir mi? Başkaları AB konusunu kendi partisi açısından kullanacak, biz ise partimizin verdiği sözleri hiç düşünmeden hep partiler üstü siyasetçi olarak davranmaya mecbur bırakılacağız. Böyle bir siyaset var mı?’’Haksız mı?..Erdoğan'ın atağına karşı telefon zirvesiAKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan dün sürpriz bir çıkış yaparak, AB için gerekli idam cezası konusunda koyduğu Anayasa şartını kaldırıyor ve ‘‘Getirin bunu kanun olarak geçirelim’’ diyor. Tabii bu atak, hesapları bozuyor.Tayyip Erdoğan'ın bu atağı Ankara'da duyulur duyulmaz hükümet kanadında karşı atak başlıyor. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, anında öteki iki başbakan yardımcısını telefonla arıyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz Brüksel'de. Özkan onu oradan arayıp şu değerlendirmeyi yapıyor: ‘‘Bana göre bu hükümeti yıkmak için bir taktik. O nedenle biz buna evet demeyelim, Meclis'i tatile sokalım.’’ Yılmaz'ın onayını aldıktan sonra bu defa Bahçeli'yi arıyor ve onun da onayını alıyor.Sonuç:‘‘Tayyip Erdoğan'ın girişimine evet denmeyecek ve Meclis tatile girecek.’’Maçtan yetişirlerse 2. AB zirvesi geliyorÖNÜMÜZDEKİ perşembe günü Ankara'da Avrupa Birliği konusunda ikinci liderler zirvesi yapılıyor.Ama bu defaki resmi nitelik taşımıyor.Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı, Sheraton Oteli'nde yaptırdığı son araştırmayı açıklayacak.Araştırmanın konusu ‘‘Türk halkının AB üyeliğine bakışı’’ olacak.Araştırmayı Boğaziçi Üniversitesi'nden bir ekip gerçekleştirdi. Ekipte Ali Çarkoğlu, Refik Erzan, Kemal Kirişçi ve Hakan Yılmaz var.Bu araştırma için 17 ilde 3060 kişiyle yüz yüze görüşmeler yapıldı.Bana göre araştırmanın en ilginç sorusu şuydu: ‘‘AB üyeliğinin gündelik hayatınızda ne gibi bir değişiklik yapacağını umuyorsunuz?’’Araştırmanın genel kapsamını öğrendim. Gerçekten önemli bazı ipuçları vereceğine inanıyorum.Gelelim bunun zirveyle ilgili kısmına. Bu araştırmanın açıklandığı toplantıya, siyasi partilerin liderleri de davet edildi.Bugüne kadar ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, SP Genel Başkanı Recai Kutan ve DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar katılacağını bildirmiş.Dikkat edilirse, bu kişiler Çankaya zirvesinde, ‘‘İdam ve Kürtçe konusuna evet diyen’’ partilerin başkanları. Bayar o zirveye katılmamıştı ama onun da buna evet dediği biliniyor. DYP Genel Başkanı Çiller ile MHP Genel Başkanı Bahçeli ise katılmıyor.Ancak benim gördüğüm kadarıyla bir sıkıntı var.Bu toplantı Türkiye-Brezilya maçının 2 gün sonrasına rastlıyor.Dün Ankara'da aldığım havaya bakılırsa Yılmaz ve Erdoğan maçı izlemeye gidecekler.Bu durumda ertesi günü bu toplantıya yetişmeleri güç.Keşke yetişebilseler.
button