50 yıl önce 50 yıl sonra bu gazete

Seçkin TÜRESAY

‘‘SİZE şimdiden çok vaatlerde bulunmak istemiyoruz. Doğru havadis veren, hakkı gözeten dürüst bir gazete çıkarabilmek için ortaya atıldık. Bu gayeye varabilmek için doğruyu seven, riya, iftira ve haksızlıktan nefret eden okuyucularımızla el ele yürümek istiyoruz.

1 Mayıs 1948 Sedat Simavi

***

‘‘Bu Gazete, 50 yıldır gerçeklerin peşinde. O yüzden gazete denilince, hiç tereddütsüz hep Hürriyet dendi.

Bu Gazete halkla doğdu, halkla büyüdü. Halkın desteği ile zirvede kaldı.

Bu Gazete'nin meşalesini halk yaktı, söndürürse yine halk söndürür. Türkiye'nin Hürriyet'i, Hürri- yet'in Türkiye'si hep aynı ruhla birlikte yürüdü.

1 Mayıs 1998 Aydın Doğan

***

Yarım asır ara ile birinci sayfada yayınlanan iki yazıdan aktardığımız bu cümleler, Hürriyet'in temel ilkelerini yansıtıyor.

Hürriyet halkın gazetesidir.

Hürriyet halkın çıkarlarının yanındadır.

Hürriyet doğruyu arayan, gerçeğin peşinde olan gazetedir.

Hürriyet gücünü halktan alır.

Hürriyet'in gerçek sahipleri okurlarıdır.

50 yıl önce, 50 yıl sonra birinci ağızdan aktardığımız ifadeler, ilkelerin nasıl yerleştiğini de yansıtıyor. Bu aynı zamanda kurumsallaşmanın da ifadesi.

Bugün toplumun her kesiminde bu düşüncelerin var olduğunu görüyoruz.

Herkesin ortak yargısı bir gerçeği ifade eder.

Hürriyet bir kurumdur.

Şunu bilmemiz gerekir ki bir kurumsallaşma süreç sonunda gerçekleşir.

Kurum kavramı bir gazete için kullanılıyorsa bu çok önemli, çok onurlu bir saptamadır.

Çünkü haber veren bir kurumun iç ve dış yönetmeliğinin getirdiği disiplin katı kurallarla korunur.

Kurum kimliğini kazanmış bir gazetenin çalışanları, o müesseseye girdikleri andan itibaren çıkarlarını, eğilimlerini kapının dışında bırakmışlardır.

Çünkü, onlar artık bir kamuoyu iletmenidirler.

Kamuoyunun sesini bozmadan, değiştirmeden haberlerine, sayfalarına yansıtacaklar ve gerektiğinde kamuoyunun yönlendirilmesine yardımcı olacaklardır.

Hürriyet, 50 yıllık yayın hayatında siyasi iktidarların değil, ülkenin ve ülke insanlarının çıkarlarını savunmuştur.

Bu nedenle de doğrular uğruna iktidarlarla çatışmıştır.

Hürriyet, cumhuriyet rejiminin yaşaması, çağdaş Türkiye'nin gerçekleşmesi için çaba göstermiştir.

İşte Hürriyet'i kurum yapan unsurlar bunlardır.

Bu gazetenin yarım asırlık yayın hayatının yarısından fazla bir bölümünde en alttan en üst kademelerine kadar görev yapmış bir Hürriyetçi olarak 50. yılda bunları aktarabilmiş olmak benim için ayrı bir onur ve mutluluk.

Ve bu duyguları 50 yıl içinde emeği geçen tüm Hürriyetçiler ile paylaşıyorum.

Bugün birlikte olamadığımız, başka dünyalarda yaşayan ya da hayatta olmayan Hürriyetçiler'in hepsi kalbimizde. Hepsine teşekkür borcumuz var. Hepsini sevgi ve saygıyla anıyoruz.

Mutlu haftalar dileğiyle.

---