Paylaş
Aslında 'tepki göstermek' yerine 'teessüf ediyorlar' desek daha yerinde olur.
1999'dan beri dövmecilik yapan, dövme üzerine kitap bile yazmış, Bostancı'da Dövmeliyim adlı mağazanın sahibi Tamer Güleryüz, mesleki faaliyet belgesi olan hiçbir yerin 18 yaşından küçüklere dövme yapmadığının altını çiziyor, istisnai durumları ise şöyle tarif ediyor:
"Okullarda küpe ve pirsing zaten yasaktı. 18 yaşından küçüklere ise kınayla vs geçici dövme yapıyorduk. Çok nadir de olsa bazen 18 yaşından küçük lise talebeleri aileleriyle gelip ısrarcı olurlarsa istisna yapıyorduk. Ama onda da öncelikle çocukları caydırmaya çalışıyorduk. Diyelim çocuk Fenerbahçe dövmesi yaptırmak istiyor. Onu ileride futbolun tutkusu olmaktan çıkabileceğine, başka hobiler edinebileceğine ikna etmeye ve vazgeçirmeye çalışıyorduk. Neticede dövme, ruhun tene yansımasıdır. Ama ikna çabamıza rağmen, ailesiyle beraber çok ısrarcı olursa ileride kolay silinebilecek türde bir şey yapmaya çalışıyorduk. Çünkü kafasına dövme yaptırmayı koymuş bir çocuğu dükkandan ikna etmeden yollarsanız tehlikesi var. Bu dövme aletleri satılan şeyler. Gidip bir arkadaşına yaptırabilir ve hastalanabilir."
Güleryüz, bu son yönetmeliğin ebeveynlerin tedirgin ettiğini, "Okulda çocuğumu soyup dövmesi var mı, yok mu diye bakarlar mı?" düşüncesiyle endişelendirdiğini söylüyor.
Esas sıkıntının ise dövme yasağının ileriki adımları olursa yaşanacağını söylüyor:
"Okullardan sonra iş yerlerinde de dövme yasaklanacak mı acaba? Mesela THY'nin dövmeli çalışan almama gibi bir kararı olacak mı bir noktada?"
İşi namusu olan insanlardan Güleryüz. Türkiye'de bu alanda verilmiş tüm sertifikalara sahip, Ustalık Belgesi'ni almış ilk dövmeci. 50 yaşında ve hala Hijyen Eğitimi'ne gidiyor.
Haliyle dövmenin kötü bir alışkanlık gibi aksettirilmesinden de rahatsızlık duyuyor.
Paylaş