"Alnımız açık"

Güncelleme Tarihi:

Alnımız açık
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2009 14:12

Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Ezer, kurban bağışı kesim ihalelerinde yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak, “LÖSEV, bu soruşturmadan, ihaleye fesat karıştırma, edimin iflasına fesat karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik ya da bu örgütün içinde yer almak gibi bir suçla suçlanmadan tertemiz, alnı ak çıkmıştır” dedi.

Ezer, bazı vakıf yetkilileri ile düzenlediği basın toplantısında, LÖSEV'in de aralarında bulunduğu çeşitli derneklerin kurban bağışı kesim ihalelerinde yolsuzluk iddiaları üzerine yürütülen soruşturma ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Savcılığın iddia ettiği gibi, bu işi kötü emellerine alet eden bir örgüt varsa bunun gereğinin yapılacağını kaydeden Ezer, “Ancak LÖSEV, bu soruşturmadan, ihaleye fesat karıştırma, edimin iflasına fesat karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik ya da bu örgütün içinde yer almak gibi bir suçla suçlanmadan tertemiz, alnı ak çıkmıştır. LÖSEV'den hiçbir kişi tutuklanmamıştır” diye konuştu.

Bugüne kadar, dini vecibelere göre kesilen kurbanları, et kombinalarına verdiklerini, ihtiyaç sahiplerine de 12 ay boyunca taze et dağıtıldığını anlatan Ezer, bunun son derece çağdaş ve dinin gereklerine uygun olduğuna işaret etti. Ezer, sözlerini şöyle sürdürdü:
Alnımız açık


“Savcılığın iddia etiği gibi bir suç örgütü varsa, LÖSEV bunun mağdurudur. Sadece LÖSEV değil, diğer kuruluşlar da mağdurdur. Birtakım oyunlar yapılmışsa, kurbanlar hem bize, hem de başka kuruluşlara kesilmişse, ya da kesilmiş gibi yapılmışsa, bu suç örgütünün kendi vefasızlığı, vicdansızlığıdır. Bizlerle birlikte kurban bağışı yapan 52 bin kişi, binlerce lösemili çocuk ve aileleri de mağdurdur. Bir güvensizlik ortamı yaratılarak toplum mağdur edilmiştir. Kimsenin buna hakkı yoktur.”

Basından, yaratılan bilgi kirliliğinin giderilmesinde destek isteyen Ezer, bu durumdan dolayı bir tek lösemili çocuğun zarar görmesi halinde bunun vebalinin herkese ait olacağını söyledi. Ezer, “Biz tertemiziz. Bu ülkenin en çalışkan kuruluşuyuz. Kurban bayramı öncesi neysek bu gün de oyuz. Bizi satın alabilecek bir etiket yoktur. Alnımız açık” sözlerini kullandı.

Kurban bayramı öncesinde, bağışlanacak kurbanların kesimi için yaşanan ihale süreci ile ilgili de bilgi veren Ezer, büyük et firmalarının kendilerine herhangi bir teklifte bulunmak istemediklerini, bunun üzerine davet mektubu gönderilen firmalardan en ucuz ve en fazla sayıda kurban kesebileceğini bildiren firmayla son derece sert hükümler ve ağır cezai şartların yer aldığı bir sözleşme imzalandığını anlattı.

Bayram öncesinde kesim yerinde denetimler yaptıklarını, LÖSEV görevlilerinin de hayvanlar kesilirken canla başla çalıştıklarını ifade eden Ezer, daha sonra ortaya konan telefon görüşmelerinden, söz konusu firmanın çalışanlarının LÖSEV'in görevlilerini kesim yerinden uzaklaştırmak için gayret içine girdiklerini öğrendiklerini belirtti.

Görevli noterlerden bayram sonrası kesimlerin yapıldığına dair belge aldıklarını kaydeden Ezer, ilgili firmaya gerekli incelemeler yapılıp raporlar hazırlanmadığı için bir ödeme yapmadıklarını, ancak bu nedenle büyük tehditler aldıklarını söyledi.

Firmanın LÖSEV hakkında bu nedenle icra işlemi de başlattığını anlatan Ezer, kendilerinin de karşı dava açtıklarını bildirdi.

Ezer, beş yıldır sözleşme yapılan firmalara kesim bedellerinin de içinde bulunduğu fiyat farkının ödendiğini, bunun dışında LÖSEV'in hesabından para çıkmadığını vurgulayarak, hiçbir şaibeye, yolsuzluğa karışmadıklarını belirtti.

Bütün gelirlerinin bağış karşılığı olduğunu, basın toplantısının düzenlendiği otelin salonunun da bağış olarak kendilerine tahsis edildiğini ifade eden Ezer, LÖSEV'in uluslararası alanda da büyük saygınlığı olduğunu kaydetti. Ezer, “Yazılanlardan dolayı çok üzüldüm. Yargısız infaz yapıldı. 4.5 gün tutuldum, hiç bir cevap hakkım olamadı” dedi.

“LÖSEV'in kurbanlarının kesildiği yerde başka kuruluşlarla özel kişilerin kurbanlarının da kesildiği, bazı hayvanların kurbanlık vasfının olmadığı” iddialarının sorulması üzerine Ezer, sözleşmede, aynı yerde başka hiç bir kişi ya da kuruluşun kurbanının kesilmemesi maddesinin yer aldığını, ama buna rağmen kesim yapılan ilçenin kaymakamı ile ileri gelenlerin kurbanlarının da kesildiğini öğrendiklerini ve buna şiddetli tepki gösterdiklerini söyledi.

Sözleşmede, kurbanlık vasfında olmayanların bedellerinin ödenmeyeceği hükmünün de bulunduğunu, bu vasıfları taşımayan hayvanların da kabul edilmediğini bildiren Ezer, “Bu ülkenin bu kadar büyük kuruluşuna, hayatını vakfetmiş insanlarına bu yapılmamalıydı. Biz gözaltındayken 139. çocuğun tedavisi bitti. Devlete sığındık, devlet de bizi kucaklamalı. Bir güven bunalımı yaratırsak hiç bir yere varamayız” şeklinde konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!