Güncelleme Tarihi:
Balkonlara asılı Türk bayraklarının çoğu kaldırılmış. Güneydoğulu gençler de, sanki bu sessiz ama provokasyonlara gebe ateşkes gereği sokaklardan çekilmiş.
MUĞLA’da üniversite öğrencisi Şerzan Kurt’un kurşunla yaralanması ile süren olaylar, polis kayıtlarına “kız meselesi” olarak geçse de aslında uzun süredir devam eden bir etnik gerginliğin sonucu. Protesto gösterilerine ve sokak çatışmalarına sahne olan, sağduyu çağrıları ile normalleşmiş gözüken Muğla sokakları ise her an çıkabilecek yeni olaylara gebe. Ama şimdilik taraflar arasında sessiz bir ateşkes hüküm sürüyor.
Sokakta polis yok ama...
Muğla sokaklarında ilk bakışta anormal bir şey yok. İki gün önce taşlanan MHP İlçe binasının 50 metre ilerisinde duran polis minibüsünün dışında, şehir içinde devriye gezen polis ekibi yok bile denebilir.
Muğla’da hayat normalleşmiş gibi dursa da yaptığım görüşmeler nabzın hâlâ yüksek olduğunu gösteriyor. Fakat şimdilik iki taraf arasında sessiz bir mutabakat yapılmış gibi. Birkaç gün öncesine kadar evlerde ve işyerlerinde asılı duran Türk bayraklarının büyük çoğunluğu kaldırılmış. Sokaklarda neredeyse tek bir Güneydoğulu gence rastlamıyoruz. Sanki onlar da bu sessiz ateşkes gereği sokaklardan çekilmiş.
Abdi İpekçi Caddesi üzerinde bir esnaf, gözlemimi doğrularken çarpıcı da bir olay anlatıyor. Olaylardan 3 gün önce Güneydoğulu bazı gençlerin yol kesip otomobilleri durdurduğunu belirterek, “Cadde ortasında yürüyor, korna çalanlara küfür ediyorlardı. Hatta durumu polise bildirdik. Ancak kimse müdahale etmedi. Çatışma o gün de çıkabilirdi” diyor.
Polis yetersiz mi kaldı
Aslında iki tarafın da hedefinde polisin bulunması nedensiz değil. Kız yüzünden çıktığı öne sürülen kavgaya ilk anda müdahale eden polislerin, gençleri yatıştırıp işlem yapmadan göndermesi olayların bu noktaya gelmesinde en önemli nokta olarak göze çarpıyor. Polis ilk anda tarafları gözaltına alsaydı olayların büyümeyeceği tarafların ortak görüşü.
Taraf değiliz
KENTTEKİ MHP’liler, olayın tarafı olarak anılmaktan rahatsız. MHP İl Başkanı Mehmet Korkmaz, ısrarla olayın kız meselesi yüzünden çıktığını, kavgaya karışan gençlerin de partilerinden ya da ülkü ocaklarından olmadığını savunuyor. Etnik bir kavganın körüklendiğini öne süren Korkmaz, kendilerini sokağa çekmeye çalışanlara direneceklerini söylüyor. Ülkücü gençlerin Muğla Üniversitesi’nde çoğunlukta olduğunu belirten Korkmaz, “Bu yüzden üniversitede olay çıkmıyor. Bu yüzden bölücü gruplar bunu sokağa taşımaya çalışıyor” diyor.
Uykusuz kaldık
BDP Bodrum İlçe Başkanı ve Muğla İHD yönetim kurulu üyesi İdris Danış ise, 3 gündür partili arkadaşlarıyla uykusuz kaldıklarını söylüyor. Bir ürkekliği var. Belli ki, birilerinin laf atmasından çekiniyor. Çünkü olaylar henüz çok taze.
‘Ortak provokasyon’
Olayların polis ve ülkücülerin organizasyonunda gerçekleştiğini savunuyor. Provokasyon ile iki halkın karşı karşıya getirildiğini ve bundan nemalanmak isteyen gruplar bulunduğunu ileri sürüyor. Polisin ülkücü gençlerle işbirliği yaptığını savunan Danış, “Olaya zamanında müdahale etmeyen polis olayların büyüme sine sebep oldu” diyor.