Üsküdar’ın ilk kadın başkanı Sinem Dedetaş: ‘Çok tatlı ama iş yapar mı’ dediler

Gemi Mühendisleri Odası’nın ilk kadın başkanı, Şehir Hatları’nın ilk kadın genel müdürü ve 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Üsküdar’ın ilk kadın belediye başkanı… Bu unvanların sahibinin ismini artık tüm Türkiye biliyor; Sinem Dedetaş. Onunla hem eski albümleri karıştırıp çocukluğunu ve gençliğini dinledik hem de siyasete girişini; ‘Kadın adayla zor’ denilen Üsküdar’ı nasıl kazandığını, ‘denizci’ bakışıyla ideallerinin neler olduğunu konuştuk.

Haberin Devamı

1) Hikâyesi 1981 yılında Eskişehir’de başlıyor… Bugün, 31 Mart seçimlerinin ardından yüzde 49.9 oy oranıyla Üsküdar’ın ilk kadın belediye başkanı olan Sinem Dedetaş, aşk evliliği yapmış bankacı bir anne Emine Hanım ile müteahhit bir baba İbrahim Bey’in iki kızından ilki olarak dünyaya geliyor. İkinci kız kardeş kendisi 10 yaşındayken doğuyor. İsmini ablası veriyor; ‘Sinem’le uyumlu olsun diye ‘Gizem.’ Çocukluğu, ‘Yılmaz Büyükerşen öncesi’ Eskişehir’inde geçiyor. Dedetaş, “Bizim zamanımızda ‘Eskişehir’e bu kadar turist gelecek’ deseler inanmazdım. Hoca’nın eli değdikten sonra bambaşka bir şehre dönüştü. Şu an bizim de özlediğimiz bir yer haline geldi” diye gülüyor. Hem anne hem baba çalıştığından Dedetaş beş yaşından itibaren evde yalnız kalabilmeyi öğreniyor. Bunun ona henüz o yaştan sorumluluk sahibi olmayı aşıladığını söylüyor.

Haberin Devamı

Üsküdar’ın ilk kadın başkanı Sinem Dedetaş: ‘Çok tatlı ama iş yapar mı’ dediler
Sene 1980'ler-Öğretmeniyle

ÇOCUKLUK HAYALİM BALERİNLİK

Disiplinli bir evde büyüyor. Dedetaş, “Dedemlerin odunluğundaki odunlar bile vitrindeki süsler gibi dizilmişti!” diye anlatıyor: “Ailem hep çok çalışmak zorunda kaldığından bizim evimizde hayat hep iş odaklıydı. Tatile gitmek için ‘Sabah saat 07.00’de evden çıkılacak’ denirse tam o saatte hareket edilirdi. Ben de çok ders çalışan bir çocuktum. Hayat okul ve ev arasında geçerdi. Renksiz bir hayat da algılanmasın; ailece gezmelere giderdik. Annem babam çok iyi halk oyunu oynarlardı. Benim de ilk çocukluk hayalim balerin olmaktı.”

TERCİHLERİMİ KENDİM YAPTIM

Dedetaş, “Ancak” diye devam ediyor: “Hep kendi sınırlarını bilen bir insan oldum. Hayalden ziyade ‘nerede iyiyim, ne yapmak istiyorum’ diye düşünüp kimsenin yönlendirmesi olmadan tercihlerimi kendim yaptım.” İlkokul, ortaokul ve liseyi devlet okullarında okuyor. Başarılı bir öğrenci. Lisanslı yüzücü, okuldan kalan zamanı havuzda antrenmanla geçiyor. Mekanik ve mühendisliğe ilgisi var. Denizi, suyu seviyor. Bunların birleştiği alan olarak 1999 senesinde ilk tercihi olan İTÜ Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü’nü kazanarak İstanbul’a taşınıyor.

Haberin Devamı

Üsküdar’ın ilk kadın başkanı Sinem Dedetaş: ‘Çok tatlı ama iş yapar mı’ dediler
Sene 1980’ler-Minik folklorcu Sinem Dedetaş: “Dans etmeyi hâlâ severim.”/Sene 1990-Anne ve babasıyla.

2) ‘HAYDARPAŞA GARI VE MİS GİBİ BİR BOĞAZ’

Genç bir öğrenci olarak ayak bastığı İstanbul’daki ilk izlenimi şöyle: “Biz, ‘Anadolu’dan trenle gelen çocuklar’ın İstanbul’da ilk gördüğü yer Haydarpaşa Garı ve oranın önünde açılan mis gibi bir Boğaz ve Boğaz’ın en güzel sembolü vapurlardır. O dönemde Şehir Hatları’nda çalışmak veya ‘bu vapurları ben yapsam’ diye bir düşünce yoktu tabii… Okulda ticari gemi ağırlıklı çalışmalar yapıyorduk. Hem gemi mühendisliğinin çok disiplinliğini hem de İTÜ’nün verdiği eğitim ve araştırma kültürünü çok sevdim.” Mezuniyetten sonra bir süre özel sektörde çalışıp meslektaşı eşiyle kendi şirketlerini kuruyorlar.

Haberin Devamı

3) BİR DAKİKA, TUZUM KURU FİLAN DEĞİL

İşler yürüyor. Ancak Dedetaş’ın çocukluğundan beri içindeki bir huy ona rahatsızlık vermeye başlıyor; etrafa dertlenmek.. Dinleyelim: “Her şeyi dert edinen biriyim (gülüyor). Özel sektörde çalışırken de bir haksızlık gördüğümde üstüme alınıp müdahale ederdim. Bir meslektaşım ‘Senin tuzun kuru tabii’ dedi. Ona, ‘Bir dakika’ dedim; ‘Tuzum kuru filan değil, emeğimle çalışıyorum. Haksızlıklara susmam.’ Gemi Mühendisleri Odası yönetimine aday oldum. 2014-2016 arasında oda başkanlığı yaptım. Toplum adına çalışmanın beni mutlu ettiğini gördüm.”

Üsküdar’ın ilk kadın başkanı Sinem Dedetaş: ‘Çok tatlı ama iş yapar mı’ dedilerFotoğraf: Levent KULU

4) HALİÇ TERSANESİ DUYGUSAL BİR MESELE

Bu süreçte Haliç Tersanesi’nin özelleştirilmesine karşı mücadele veriyor. Haliç Tersanesi’nden adeta ailesinin bir üyesiymiş gibi duygulanarak bahsediyor: “Oradaki dayanışma bir siyaset işi değildi. Haliç Tersanesi 1455’te kurulmuş, dünyanın yaşayan en eski tersanesi. Fatih’in emaneti, Osmanlı donanması dahil Cumhuriyet ile birlikte Türk denizciliği için çok özel bir yer.” İşte bu sebeple, 2019 yılında aldığı bir telefon onu havalara uçuruyor: “Şehir Hatları Genel Müdürlüğü için İnsan Kaynakları aradı. Bu iş hiçbir tanışıklığım veya başka saik olmadan onların layık görmesiyle yani liyakatle gerçekleşti.”

Haberin Devamı

5) TOPLU TAŞIMANIN % 6’SI DENİZDEN

İstanbul bir deniz şehri. Ancak denizin toplu taşımanın yalnızca yüzde 3’ünü oluşturduğunu biliyor muydunuz? Dedetaş’ın Şehir Hatları Genel Müdürlüğü dönemindeki çalışmalarıyla bu oran yüzde 6’ya çıkmış. Sinem Hanım, “Deniz yıllar içinde ulaşım aracı olmaktan çıkıp keyfe dönüşmüş. Biz toplu taşımanın yeniden parçası olabilsin diye çalışmalar yaptık. Şehir Hatları’nda 11 yeni hat açtık, filoyu büyüttük, deniz taksileri, dolmuşları geliştirdik. Var olan kamu taşımacılığını verimli hale getirmek için daha atılacak adımlar var” diye anlatıyor.

6) BELEDİYE BAŞKANLIĞI AKLIMDA YOKTU

Üsküdar Belediye Başkanlığı adaylık süreci nasıl gelişti? Sinem Hanım, “Belediye başkanlığı aklımda çocukken de gençken de bir hayal olarak bile yoktu” diye yanıtlıyor: “Şehir Hatları Genel Müdürlüğü yapmam bu işin altyapısını oluşturdu. Üsküdar, Şehir Hatları’nın en fazla iskelesinin olduğu, denizle iç içe bir yer. Çok tarihi bir semt. Üsküdar’la dokumuz bu anlamda uyuşuyordu. Partimizin yaptırdığı çalışmalarda aday profilinde aranan özelliklere uygunluk olunca göreve talip oldum.”

Haberin Devamı

7) YARIŞA GERİDEN BAŞLADIM

Peki Üsküdarlıların kalbini nasıl kazandı? Anlatıyor: “Yarışa geriden başladık. Tanınırlık oranım yüzde 30’lardaydı. Mahalle  mahalle gezip kendimi tanıttım. İnsanların samimiyetimize inanacağına güveniyordum. Seçmeni mütedeyyin, muhafazakâr veya ilerici diye sınıflandırmak doğru değil. Herkesin ideolojik görüşü var ama yerelde beklenti icraat. Şehir Hatları geçmişimizin ve büyükşehirde yaptığımız hizmetlerin çok faydası oldu. Seçmen, ‘Tamam, çok tatlı da iş yapar mı?’ sorusunun cevabını buralarda buldu, ikna oldu. Anketlerde ivme hep yukarı doğru olunca son 15 gün artık kazanacağımızı biliyorduk ama bu kadar farkı beklemiyorduk.”

ÜSKÜDAR’IN MEŞHUR SAKİNLERİ

Üsküdar’ın birisi Kısıklı’da, bazıları yalılarda olmak üzere çok meşhur sakinleri var. Sinem Başkan, “Yüzde 49.9 oy aldık ama bundan sonraki kapsayıcılık çok önemli” diyerek herhangi bir muhitle ilgili özel değerlendirme yapmamayı tercih ediyor. “Burada holdingler de var, Türkiye’nin ekonomik tarafına yön veren büyük aileler, sanatçılar yaşıyor ama sadece sosyal destekle ayakta durabilen çok düşük gelirli aileler de var. İkisi aynı sokağı kullanıyor. Üsküdar’ı tek değil çoklu bakışla yöneteceğiz” diyor.

MESLEKTAŞI BİNALİ YILDIRIM DA TEBRİK ETTİ

Sinem Dedetaş, aslında siyasetin çok dışında olmayan bir aileden geliyor. Büyük dedesi milletvekili aday adayıymış, babası il sekreterliği, kayınbiraderi ilçe başkanlığı yapmış. Ancak kendisinin siyasete girişine aile değil, mesleği olan denizcilik vesile olmuş: “CHP’ye 2011 yılında üye oldum. Çünkü o dönem Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 41 maddeden oluşan vaatleri vardı ama bu vaatler arasında denizcilikle ilgili hiçbir şey yoktu. Oysa denizcilik çok stratejik bir alan. AK Parti’nin Sayın Binali Yıldırım dahil pek çok denizci ismi vardı. O dönem, ‘Bizim de burada olmamız ve denizciliğin önemini anlatmamız, buna yönelik politikalar üretmemiz lazım’ demiştim.” Bu arada Dedetaş’ı seçimden sonra tebrik eden çok sayıda isim arasında kendisi gibi İTÜ Gemi Mühendisliği Bölümü mezunu meslektaşı Binali Yıldırım da varmış. 

SİYASET NAİFLİKLE DE OLUR

“Kadınların başarıları hep ‘Şansı yaver gitmiş veya ‘eşi sayesinde’ diye tesadüfle eşleştiriliyor. Üsküdar için de ‘kadın kazanamaz’ diye bir algı vardı. CHP, üç dönem önce kadın aday göstermiş ve kazanamamış ama sonraki iki dönem iki erkek başkan aday oldu ve ikisi de kazanamadı. Ayrıca ‘sert kadın siyasetçi’ rollerine de karşıyım. Bu işin naiflikle de yapılıp başarılı olunacağına inanıyorum. Atatürk’ü hiçbir zaman vatandaşa bağırırken, kızarken görmedik. Güler yüz, sevgi ve saygıyla da bu iş yapılabiliyor.”

İLK EVİM VE İŞİM ÜSKÜDAR’DAYDI

“İlk evim Üsküdar’da oldu. İlk işim Üsküdar’daydı. Okul bittikten sonra Altunizade’de çalışmaya başladım. Sonra evlendik, Acıbadem’e taşındım. Eşim zaten Üsküdar doğumlu. Üsküdar’ı biraz Eskişehir’e benzetiyorum. Mahalle kültürünün olduğu, insanların birbirini tanıdığı, daha ‘sıcak İstanbul’un yaşandığı bir yer.”

MİNYATÜR DE YAPARIM FLAMENKO DA

“Üniversiteden beri çello çalışıyorum. Dilba Tokay’ın öğrencisiyim. Minyatür yaptım, ata bindim, dans ederim, flamenkoya gittim, Osmanlı el sanatlarına ilgim var… Bu topraklara ait her türlü rengi, kültürü, dokuyu severim.”

ROL MODELİM ATATÜRK

“Tek rol modelim Mustafa Kemal Atatürk. Sıkıştığımda veya moralsiz hissettiğimde hep onu ve kurucu atalarımızı düşünüp ‘Büyük zorluklar içinde onlar neler yapmışlar’ derim.”

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları