Olivier Ntcham: Süper Lig için boks antrenmanı yapmak lazım | En golcü Icardi ama bence en iyisi Dzeko

Güncelleme Tarihi:

Olivier Ntcham: Süper Lig için boks antrenmanı yapmak lazım | En golcü Icardi ama bence en iyisi Dzeko
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2024 18:43

Trendyol Süper Lig ekiplerinden Samsunspor'un yıldız oyuncusu Olivier Ntcham, Spor Arena Youtube Kanalı'nın özel röportaj konuğu oldu. Kamerunlu futbolcu; kariyerinden Süper Lig'e gelişine, Süper Lig'deki ortamdan Icardi - Dzeko kıyasına kadar birçok konuda samimi açıklamalar yaptı.

Haberin Devamı

Gamze Türk sordu, 28 yaşındaki oyuncu; Samsunspor'a transfer sürecini, bu sezona dair hedeflerini, teknik direktör değişikliğinin takıma yansımalarını, İngiltere ve İskoçya serüvenlerini, hayatının en mutlu ve en üzücü anlarını, kariyerinin en büyük pişmanlığını anlattı.

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Olivier Ntcham'ın açıklamaları şu şekilde:

-Samsunspor’a geliş sürecinle başlamak istiyorum. Daha önce hiç tecrübe etmediğin bir lig, bir ülke… Kariyer yolculuğuna baktığımızda şaşırtıcı bir tercih. Neden Samsunspor?

Samsunspor’u seçtim çünkü beni isteyen iki kulüp vardı ve benim için en iyi seçenek olduğunu düşündüm. Yeni bir şeyler denemek istedim, Avrupa’da çok oynadım. Türkiye’de başka bir şey tecrübe etmek istedim.

-Peki, şehre uyum sürecin nasıl geçti? Samsun’da yaşam nasıl? Karadeniz insanı sıcakkanlı insanlardır, taraftarlarda bu sıcaklığı hissediyor musun?

Haberin Devamı

Öncelikle Samsun gerçekten çok iyi bir şehir, çok sevdim. Deniz var aynı zamanda dağlar var. Şehir açısından gerçekten iyi. Taraftarların bizi destekleme tarzı da harika, her zaman arkamızdalar, zor anlarımızda bile. Sezonun bu döneminde istediğimiz desteği verdiklerini düşünüyorum. Çünkü biliyoruz ki çok iyi bir pozisyonda değiliz ama kötü de değil. Buraya gelirken zorlandık ama şu an mutluyuz.

Olivier Ntcham: Süper Lig için boks antrenmanı yapmak lazım | En golcü Icardi ama bence en iyisi Dzeko

-Peki Samsun’da değişik bir şey yaşadın mı?

Evet. Arkadaşım, tercümanımız İlker ile tanıştım. Gerçekten iyi bir adam. Dürüst olmak gerekirse şehir güzel, insanlar çok nazik. Daha önce oynadığım yerlerden tamamen farklı, gerçekten sevdim.

-Maç esnasında taraftarla herhangi bir şey yaşadın mı?

Hayır. Taraftarları anlıyorum. Sonuçlar yolunda gitmediği zaman, biz de istiyoruz onlar da istiyorlar… Hayal kırıklığına uğruyorlar, anlayabiliyoruz. Şu an iyi bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum o yüzden taraftarlarla tadını çıkarabiliriz.

-Samsunspor’un Süper Lig’deki ilk yılı, lige uyum süreci biraz sancılı geçti. Şu an işler daha iyi gidiyor diyebiliriz. Sezon sonu için belirlediğiniz hedef ne?

Haberin Devamı

Takımın hedefi ilk 10’da bitirmek. Hedefe ulaşmak için iyi bir pozisyonda olduğumuzu düşünüyorum. Bunu başarmak için 5 oyunumuz daha var. Mümkün olduğunu düşünüyorum. Belki zor olur ama bilemeyiz.

 -Sezona farklı bir teknik direktörle başladınız sonrasında Markus Gisdol göreve geldi. Sence takıma nasıl bir etkisi oldu ve aranızdaki iletişim nasıl?

Disiplin getirdi, düzen getirdi. Onun istediği tarzda futbol oynamasaydım bile oynatmak istediğini anlardım. Takıma hızlıca adapte olduğunu düşünüyorum. Herkes oyun tarzına hakim ve sahada kargaşa yok.

-Mental olarak kendisini nasıl yorumlarsın?

Gerçekten zor bir hoca. Antrenmanlarda sert eleştirileri olabiliyor. Disiplini getirmek için buna ihtiyacımız vardı. Şimdi herkes daha profesyonel diyebilirim.

Haberin Devamı

-Süper Lig’in atmosferini de sormak istiyorum. Aslında bizim için de çok değişik bir sezon, futbola hiç yakışmayan olayları gördüğümüz bir sezon… Bu olayları duyduğunda, gördüğünde şaşırdın mı, yorumun nedir?

Bu inanılmaz... Bazen sinirleri bozulduğunu hissedebilirsin, pardon hüsranı... Ve bazen kendini tutmak zor, mesala bir hakem kötü bir karar verdiğinde. Hepimizi futbolu seviyoruz, futbol hakkındaki her şeyi. Futbol söz konusu olduğunda herkesin ne kadar tutkulu olduğunu görebiliyoruz. Hayatımda bir ilkti, bu inanılmaz ve gerçekdışıydı.

-Gördüğünde ne hissettin? Oradaki sen de olabilirdin.

Daha fazla boks antrenmanı yapmam gerektiğini hissettim.(gülerek) Gerçekten kötü bir histi çünkü futbolun imajı açısında iyi değil. Oyuncu olarak da takım olarak da bir taraftar olarak da böyle hareket etmemelisiniz. Çünkü bizi izleyen gençler var, stadyumda da gençler var. Yani futbol adına güzel bir imaj olduğunu düşünmüyorum. Türkiye için de tabii...

Haberin Devamı

-Gelmeden önce Türk futbolu hakkında hiç böyle bir şey duymuş muydun?

Asla, asla böyle bir şey duymadım. Umarım tekrarlanmaz çünkü iyi bir şey değil.

-Biraz da kariyer sürecin hakkında konuşmak istiyorum. Önemli kulüplerde forma giydin, özellikle Celtic’de unutulmayacak başarılara imza attın. İskoç Ligi’nin en önemli kulüplerinden biri, neden ayrılmak istedin?

Celtic’den ayrıldım çünkü o zamanlar onlarla daha fazla kupa kazanamayacağımı düşündüm. Çünkü her şeyi kazandık. 2 sezonun ardından ya da 3, her şeyi kazandık, tüm kupaları... O zamanlar ayrılmak için doğru an olduğunu düşündüm. Ama bazı anlaşmazlıklar yaşadık çünkü onlar ayrılmamı istemiyordu, ben istiyordum. Sonuç olarak kötü düşüncelerle değil de kötü ilişkilerle ayrıldık. Günün sonunda bu futbol ve futbol bazen böyledir. Onlara en iyisini diliyorum ve oradayken de çok mutluydum.

Haberin Devamı

-Hazır Celtic hakkında konuşuyorken, 2018 yılında Celtic – Rangers derbisi, senin golünle kazanıldı. Gol attıktan sonra stadyum adeta çılgına döndü. O karşılaşmayı hatırlıyor musun? Golden sonra neler hissettin?

İnanılmazdı, harika bir histi. Bu tarz oyunlar için kullanılacak kelime yok ama harikaydı. Hissiyat, stadyum dolu, her şey… Söylediğin gibi stadyum sallanıyordu ve o golü attığım an inanılmazdı. Harika bir histi ve coşkuyu tanımlayacak kelimem bile yok.

Olivier Ntcham: Süper Lig için boks antrenmanı yapmak lazım | En golcü Icardi ama bence en iyisi Dzeko

-O maçtan önce gol atacağını hissetmiş miydin?

Baya geriye gitmek gerekiyor ama o sabah maçı kazanacağımızı hissetmiştim. O zamanlar topla çok fazla zaman geçirdiğimiz bir tarzda futbol oynuyorduk. Aklımda çok fazla şans yaratacağımız düşüncesi vardı. Bir ya da iki gol atabilirim diye düşündüm. O maçta kazanacağımızı ve benim de bir şeyler yapacağımı biliyordum.

-Biraz daha geri saralım, daha 19 yaşındayken Genoa’da kiralık olarak forma giyerken; City’nin Pogba’sı haberleri yapıldı. Sonrasında city serüveni neden devam etmedi?

Çünkü gençtim ve o zamanlar, City’deyken profesyonel olarak oyunda zaman almaya ihtiyacım vardı. Çünkü 5,10, 15 dakikalık zamanlarla tutarlı bir oyun sergilemek zor. Bu yüzden ayrıldım, Genoa’ya gittim. Bence kariyerimde yaptığım en doğru tercihlerden biriydi. Çünkü harikaydı, İtalyan futbolunu gerçekten çok sevdim. Çok fazla şey öğrendim, disiplinlilerdi, çok çalışıyorlardı. Birbirinden farklı iki futbol tarzı. İtalyada oynamak büyük zevkti.

-Oynamak için gittin ama sonrasında City inanılmaz bir noktaya geldi. Geriye dönüp baktığında daha farklı olabilirdi diyor musun?

Aslında demiyorum. Çünkü City için oynadığımda şunu farkettim ve tabi anlayabiliyorum, bir oyuncuya para ödediğinizde, ben oradayken takımın düşünce tarzında genç oyuncuları a takıma çıkartmak yoktu. Çünkü bir oyuncuya çok fazla para ödüyorsanız, 18 yaşında ya da 21 yaşın altındaki oyuncuları getiremezsiniz. Aynı zamanda o oyunculardan iyi olmanız gerekiyor, bu çok zor. Ve gelen oyuncular da büyük kulüplerden, Premiere League ya da dışarıdan bir statüyle geliyor. Genç bir oyuncu olarak kendinizi geliştirmeniz için o City çok zordu. Bir oyuncunun bile oynadığını hatırlamıyorum, belki bir tane vardır ama o da şu ana kadar devam etmedi. Çünkü anlaşmalar, koydukları para, istedikleri oyuncular… O zamanlar kulübün düşünce tarzı bu değil ama şimdi felsefelerini değiştirdilerini görebilirsiniz. 21 yaş altı genç oyuncuların gelip a takımda oynadıklarını görebilirsiniz.

-Foden gibi...

Foden gibi evet.

-Şu an City’i takip ediyor musun?

Evet, evet her maçı izliyorum. Benim için dünyanın en iyi takımı. Her şeyi kazanabilirler. Geçen yıl Şampiyonlar Ligini kazandılar. Oynadıkları oyun inanılmaz.

NTCHAM İLE QUIZ!

-İskoç Ligi mi Türkiye Süper Ligi mi?

Türkiye.

-Neden?

Öncelikle Türkiye Ligi’nde, Süper Lig’de daha fazla takım var. İskoçya’da 12 takım var. Burada 20 takım var, çok fazla oyuncu var, çok farklı stadyumlar var. Aynı zamanda Süper Lig’de Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi gibi gidilebilen çok fazla şampiyona var. Bu gerçekten güzel.

-Türkiye Süper Ligi mi Premier Lig mi?

Premier Lig. Premier Lig benim için dünyanın en iyi ligi. Her açıdan, taraftarlar, stadyumlar, oyuncu kalitesi, hoca kalitesi… Oradaki profesyonellik en üst seviyede.

-Katılıyorum. Çalıştığın en iyi hoca?

Aklımda 3 hoca var.

-3, 2, 1 olarak sıralayabilirsin.

Tamam. Brandon Rogers 1, Russell Martin 2, Gian Piero Gasperini 3, Atalanta’nın teknik direktörü.

-Neden bu isimleri seçtin?

Gian Piero Gasperini beni profesyonel olarak İtalya’da oynatan ilk hoca. Ondan çok fazla şey öğrendim… O zamanlar oynattığı oyun tarzından futbol hakkında çok şey öğrendim. Aynı zamanda bana birçok tavsiye de verdi. İkinci Russell Martin. Onun bizi oynatma biçimi harikaydı, öncesinde ve sonrasında bulamadım. Çok fazla pas, topsuz oyundaki hareketler, biri için boşluk yaratmak, inanılmazdı. Onun için oynamayı gerçekten sevdim. Brandon Rogers’la İskoçya’da Celtic ile tüm şampiyonaları kazandık. Aynı zamanda onunla Şampiyonlar Ligi’nde, Avrupa Ligi’nde oynadım. Bu tarz şampiyonalarda oynamak harikaydı.

-Çalıştığın en kötü hoca?

En kötüsü.

-Belki senin için en kötüsü.

En kötüsünü söylemeyeceğim. Bazen sizin tarzınızda futbol oynatmayan hocalar olur. Şu an aklıma bir isim gelmiyor.

-Geldiğini düşünüyorum...

Hayır. Dürüst olmak gerekirse her hoca farklı. Aklıma bir hoca gelmedi.

-Yalan söylüyorsun.

Yemin ederim. Her hocanın bana bir şey verdi.

-Bir isim söyle.

Dürüst olmak gerekirse bir isim yok.

-Peki, sana inanmış gibi yapacağım.

Tamam.

-En iyi takım arkadaşın?

Şu an mı?

-Hayır, genel.

Moussa Dembele. Çok fazla var ama onu 12-13 yaşımdan beri tanıyorum. Moussa Dembele, Lyon’da oynadı, beraber Celtic’de oynadık. Benim adamım. Her zaman konuşuyoruz, buluşabildiğimizde buluşuyoruz. Kardeşim.

-En kötü takım arkadaşın?

En kötü takım arkadaşım, en kötü… Bir isim gelmedi.

-Bence çok var. Düşünüyorsun, seçiyorsun...

Ama hatırlamıyorum, problem de bu. Bilmiyorum.

-Peki. Samsunspor’da en komik kişi?

Gerçekten iyi bir soru. Çok fazla var. En komiği, Dimata.

-Neden o?

Gerçekten komik çünkü bir araya geldiğimizde insanlar hakkında gülebiliyoruz, kötü anlamda değil iyi anlamda.

-En çok konuşan kim?

Fofana. Konuşmayı seviyor. Doğru an olmasa bile.

-Takımın DJ’i kim?

Carlo.

-Türkçe şarkı biliyor musun?

Evet, bir tane.

-Hangisi?

Bilmiyorum.

-Söyleyebilirsin.

Hayır. Müzik, tamam tamam tamam gibi. İsmini bilmiyorum.

-Rap gibi mi?

Rap değil gibi...

-Tamam, tamam. Şarkıyı anladım.

Peki.

-Türkiye’de karşı kaşıya geldiğin en zor defans oyuncusu?

Güzel soru. Adana Demirspor’daki merkez defans, kaptan...

-Semih Güler.

Evet. Oyun tarzını sevdim, topla da topsuz alanda da.

-Türkiye’deki en iyi forvet kim?

Benim için mi?

-Evet, senin için.

Icardi demeyeceğim. Icardi en skorer oyuncu ama ben Edin Dzeko’nun oyun tarzından hoşlanıyorum.

-Edin Dzeko’yu mı seçiyorsun?

Evet.

-Neden?

Çünkü oyunu bağlıyor. Geliyor, topa dokunuyor, geri gidiyor, topsuz alanda da bazı hareketler yapıyor, topla da yapıyor. Gerçekten oyun tarzını beğeniyorum. Manchester City’de de onunlaydım yani önceden tanıyorum.

-Oynadığın en yetenekli futbolcu?

En yetenekli. Çok fazla kişiyle oynadım. Kingsley Coman. Kingsley oynadığım en iyilerinden biriydi. Çok zekice oynuyor.

-Hayatında en mutlu anın?

Afrika Kupası elemesinde, Nijerya’daydık, kazandık ve Dünya Kupasına gittik.

-Hayatında en üzücü anın?

Babamı kaybettiğim zaman.

-En büyük pişmanlığın?

En büyük pişmanlık… İyi olmayan bazı insansanlara güvenmek diyebilirim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!